TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUM BU YÜZDEN EVET DİYORUM
Başkanlık sistemiyle ilgili merak edilen konular hakkında Konuşan İlçe Başkanı Ecz. Salih Gümüş Türkiyeyi seviyorum cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine EVET diyorum.Dedi.
Başkanlık sistemiyle ilgili merak edilen konular hakkında Konuşan İlçe Başkanı Ecz. Salih Gümüş gazetemiz için yaptığı açıklama da : Öncelikle şunu söylemek isterim bugün Türkiye monarşi ile yönetilse AK Parti cumhuriyet rejimi kurulsun dese CHP nin üst düzey yöneticileri yine “Hayır” derlerdi. 1. Köprü yapılacak oldu istemezük 2. Köprü yapılacak oldu istemezük şimdi 3. Köprüye de istemezük dediler. 3. Havaalanı yapalım Türkiye’ye çağ atlatalım dedik ona da hayır. Osmangazi köprüsüne hayır duble yola hayır. herşeye hayır. Şimdi cumhurbaşkanlığa hükümet sistemine de hayır.
Bu referandum bir halk oylamasıdır. Bir parti seçimi değildir. Halkın yönetim sistemi ve anayasa ile ilgili ne istediğini öğrenmek için yapılan bir halk oylaması. Daha önce de halka gittik, biz halka gitmekten korkmayız. sandıktan çıkan her sonuca saygımız var. Millet ne derse o olur.
Bu sisteme neden gerek duyuldu?
Bunun asıl müsebbibi yine CHP dir. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 367 çığırtısını çıkardılar. Biz de halkımıza soralım dedik ve referandumdan yüksek bir oy oranı ile halk cumhurun başını cumhur seçsin dedi. Biz sandıktan çıkan her sonuca saygı duyarız. Ve şimdi hem cumhurun seçtiği bir cumhurbaşkanı hem de bir başbakan var yani bir iki başlılık var. Bu şimdi cumhurbaşkanı ile başbakan uyum içerisinde olduğu için sorun çıkarmıyor. Ama geçmişte Turgut özal – mesut yılmaz, Süleyman demirel- tansu çiller, Ahmet Necdet sezer- rahmetli Bülent Ecevit arasındaki anlaşmazlıklar sonucu çıkan siyasi ekonomik krizler ortada ve Türkiye’yi çok gerilere götürdü.
Şimdi biz ne için oykullanıyoruz anayasamıza göre. Biz sadece yasama için oy kullanıyoruz. Ve yasama içinden cumhurbaşkanı istediği kişiye hükümet kurma yetkisi veriyor. Anayasada 1. Olan partinin genel başkanına hükümeti kurma yetkisi verme zorunluluğu yok. Geçmişte bağımsız milletvekili olmasına rağmen Yalım Erez’e hükümet kurma yetkisi verilmişti. Bu milli iradeyi hiçe sayarak siyasete bir ayar çekmek için bazı çevreler tarafından yapıldı. O zaman tek adam böyle yapamaz diyemeyenler bugün tek adam rejiminden bahsediyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile yasama ve yürütme için ayrı ayrı oy kullanılsın güçler ayrılsın diyoruz. Ve cumhurbaşkanı seçilecek kişi en az % 50.01 in yani salt çoğunluğun oyunu alacak. İlk turda yeterli oyu alamazsa ikinci turda en çok oy alan 2 aday arasında yeni bir seçim yapılacak. Ama yasama için ayrıca bir seçim olmayacak.
Parlementonun gücü azaltılıyor mu?
Şimdi siz hiç cumhurbaşkanı seçiminin meclis tarafından yenilendiğini gördünüz mü? Görmediniz çünkü meclisin şimdi böyle bir yetkisi yok. Genel seçimler yenilenir ama cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilenmez. Ama biz şimdi meclise cumhurbaşkanı seçimini yenileme yetkisi veriyoruz. Yani parlementonun gücünü azaltmış mı oluyoruz?
Mevcut anayasada cumhurbaşkanının hiçbir siyasi sorumluluğu yoktur. Sadece vatana ihanetten % 75 meclis çoğunluk oyu ile yargılanabilir. Biz 3 te 2 çoğunlukla meclise cumhurbaşkanını feshetme yetkisi veriyoruz. Meclise şu anda olmayan cumhurbaşkanını denetleme yetkisi veriyoruz. Parlementonun gücünü azaltmış mı oluyoruz? Bunlar hep algı operasyonları.
Cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi var. Saltanatlık mı geliyor?
Öncelikle seçimin olduğu bir sistemde saltanatlık nasıl olur. Sandık başında silah dayayan mı var? Açık oy kapalı tasnif mi var?
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bir kişiye en fazla 10 sene iki dönem seçilme şansı tanınıyor. Yani siyasi kadrolar sürekli kendini tazeleyecekler. Varsayalım meclis ile cumhurbaşkanı ters düştü seçim yenilenmek zorunda kaldı. O zaman cumhurbaşkanı 10 sene seçilme hakkından feragat etmiş oluyor. Yani 1. Sene sonunda anlaşmazlık oldu diyelim ve yeni seçim yapılıyor geri kalan 5 seneyi dolduracak. Yani toplamda 6 senede cumhurbaşkanlığı kalıyor. Yani cumhurbaşkanı meclis ile anlaşmak zorunda uzlaşma kültürü geliyor. Tabi burada seçim kararını cumhurbaşkanı değil meclis alıyor.
Seçilme yaşı 18’e iniyor çor çocuğa siyaset emanet mi edilir?
Ee lafa gelince ya artık gençlerin siyasette olması lazım icraate gelince çoluk çocuğa devlet mi emanet edilir. Şimdi bu chp li yöneticiler gençlere size seçilme hakkı vermelerine hayır deyin mi diyecekler? Bunu gençlere nasıl anlatacaklar?
Biz gençlerimize güveniyoruz ve siyasette aktif bir biçimde rol oynamalarını istiyoruz. Siyasi kadroların gençleşmesini daha dinamik olmasını istiyoruz.
550 olan milletvekili sayısını 600 a çıkarıyoruz. Milletimizin temsil gücünü arttırıyoruz. 1980 yılında 450 milletvekili 150 senato üyesi varken nüfusumuz 50 milyon idi. Şimdi nüfusumuz 80 milyon oldu ve milletimiz daha çok temsil edilsin diye milletvekili sayısı 600 a çıkıyor.
Yargıda vesayet artacak mı?
Biz Yargıtay danıştay üyelerinin seçimi ile ilgili bir düzenleme yapmıyoruz. Sadece hsyknın seçim usulünde değişiklik yapıyoruz. Mevcut sistemde de cumhurbaşkanının hsyk ya üye verme yetkisi var ve4 üyeyi cumhurbaşkanı veriyor. Ama cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de cumhurbaşkanı 4 üye veriyor. 2 üyeyi de adalet bakanlığı veriyor. Ama ilk defa meclise hsyk ya üye verme yetkisi veriliyor ve 7 üyeyi meclis veriyor yani salt çoğunluğu meclis veriyor ve meclisin % 67 çoğunluğu ile seçilmesi şartı getiriliyor. Eğer böyle bir uzlaşma olmazsa meclis başkanı huzurunda kura çekilecek birinin vesayetinde olmayacak. Daha adil ne olabilir ki.
Böylece hsyknın belli grupların, cuntaların, cemaatlerin tekeli altında olma ihtimali kalkıyor. Meclis ve cumhurbaşkanı hsyk üyelerini seçiyor.
Cumhurbaşkanı kanun çıkarma yetkisi veriliyor mu?
Cumhurbaşkanına sadece bütçe konusunda kanun verme yetkisi veriliyor. Kanunlar uygun olarak kararname çıkarma yetkisi veriliyor. Eğer kanun ve kararname çatışırsa kanun geçerli yani meclisin dediği oluyor. Eğer cumhurbaşkanı bir kanun isterse yazılı veya sözlü olarak meclise iletmek zorunda. Meclis o kanunu çıkarmadan cumhurbaşkanı istediği kararnameyi çıkaramaz.
Ve son olarak da almış başını gidiyor bir rejim tartışması. Türkiye de rejim tartışmaları 29 ekim 1923 te bitmiştir. Rejimimiz CUMHURİYET tir. Biz yönetim sisteminde bir iyileşme, sürdürülebilir siyasi istikrar için bir düzenleme getiriyoruz. Koalisyon hükümetleri ile 2 ileri bir geri olmasın istiyoruz. Halkın seçtiği her birey halka sorumlu olsun istiyoruz.
Sağduyulu seçmenlerin partisi ne olursa olsun bu halk oylamasına evet vereceğini düşünüyor, referandumun Türkiye’ye hayr olanı getirmesini cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Türkiyeyi seviyorum cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine EVET diyorum. Dedi. Haber: Zekeriya ŞAHİN