Turhan’dan Tokat Gibi Açıklama
Savcılık İftiracılara Gereken Cevabı Verdi
İnsanlara iftira atarak itibarsızlaştırma çabası içerisinde olanlar bundan sonra daha dikkatli olmak zorundalar. FETÖ’cü olmayan birini, FETÖ’cülükle suçlamak, FETÖ’cü olmak kadar ağır bir suçtur. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra kişisel hırsları yüzünden bir çok kişi, yalan yanlış ihbarlarda bulunarak masum insanların görevlerinden uzaklaştırılmalarına veya ihraç edilmelerine neden oldu. Gelinen süreçte ise henüz yargılanmamış, suçu olduğu tespit edilememiş, görevden ihraç edilmiş ama gerekçesi açıklanmamış, hiçbir devlet görevlisinin kapısını çalmadığı yüzlerce mağdur insan var. Mahkemeler bu insanları yargılamaya başlamalı ve suçsuz olanlara tüm hakları derhal geri verilmelidir.
Seydikemer’de 30 mart 2014 te % 40 la seçimi kazanan Ak Parti’de, Seydikemer Belediye Başkan Yardımcılığı görevine başlayan ve Seydikemer Belediyesini ve Ak Partiyi ahlaksızca yıpratmak isteyenlere fırsat vermemek için istifa ettiği 2 Ağustos 2016 tarihine kadar Seydikemer’li vatandaşlara gece gündüz demeden hizmet eden, herkesin randevusuz gelip sorunlarını anlattığı, vatandaşın her zaman ulaşabildiği, hangi partinin seçmeni olduğuna bakmadan herkese hizmet etmeye çalışan, sorunlara çözüm getirme, vizyon oluşturma gibi birçok konuda başarılı başkan yardımcısı Hüseyin Turhan’a Fetöcü iftirası atanlara Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen karar adeta tokat niteliği taşıyor.
Ak Partili Meclis üyeleri Harun Büyükaydın ve Hüseyin Ünal 10.09.2016 tarihinde TEM Büro Amirliğinde verdikleri bilgide Hüseyin Turhan’ı ve ailesini Fetöcülükle suçlamış ve Belediyede işe başlayan taşeron işçiler ve işkur işçilerinin bir çoğunun fetöcü yada fetö örgütüne yakın isimler olduğunu söylemişler.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen karar Seydikemer’de yapılan yalan ihbarlardan birini deşifre ederken, iftiraya uğrayan Turhan” benim ailem, çocuklarımla ilgili attıkları iftiralardan dolayı hem ceza hem de maddi manevi tazminat davası açtığımı tüm kamuoyuna duyurmak istiyorum” dedi.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Ak Parti Muğla Büyükşehir ve Seydikemer Belediye Meclis Üyesi
Hüseyin Turhan ” 06.10.2016 tarihinde facebook hesabımdan bir açıklamam da hakkımdaki söylentilerin gerçek dışı olduğunu onur ve şeref cellatlarının kurumlardan nemalanamayınca yalan ve iftiraya başladığını ama Allah’ın herşeyi bildiğini, birgün adalet önünde hesap vereceklerini yazmıştım. İşte Ogün geldi.
Seydikemer Belediye Meclis üyeleri Hüseyin Ünal ve Harun Büyükaydın beni çeşitli iftira ve yalanlarla Cumhurbaşkanına şikayet etmişlerdi. Belediye Başkan yardımcılığa atandığımda bu arkadaşlar ”biz niye olmuyoruz,yardımcılık bir yıl olsun sırayla olsun” gibi şeylerle başkaldırdılar. Neden şikayet ettiklerine gelince : Hüseyin Ünal çiftçi mallarını koruma başkanı olmuş. Yayla bölgesinde çobanlara ceza kesmek para toplamak için zabıta istedi. Olmaz dedim. Usülsüz toplanan parayla ilgili çobanlar şikayetçi olunca topladığı parayı belediye hesabına yatırmak istedi. Buna da izin vermedim çünkü suçu belediye işlemiş gibi olurdu.
Harun Büyükaydın Dere mahallemizde kaçak Sedir kerestelerini belediyenin kamyonları ile evine taşımasına olmaz dedim. Saklıkent kanyonunun alt tarafına açtığı kaçak içkili gazinosuna ruhsat istedi vermedim. Aynı yerde çayın kenarına set yapmak için belediyenin araçlarını istedi, özel iş olmaz dedim. Mahallelerimizde kurulmak için alınan çocuk oyun gurubunun bir takımını gazinosunun bahçesine kurdurmak istedi olmaz dedim.
Hep 60 bin Seydikemer’linin hakkını korudum. Bunların hepsi şahitli ve ispatlıdır.
Bunlar belediyeden nemalanamayınca ” buna en büyük engel olan Hüseyin Turhan’ın başkan yardımcılığından gitmesi” dediler.
Başkana ” bir yıl doldu, başkan yardımcıları değişsin ” dediler. Başkan ”olmaz ben yardımcılarımdan memnunum” deyince, bunlar ” başkan yardımcıları başarısız maaşları asgari ücrete düşsün” diye meclise 01.09.2015 tarihinde önerge verdiler. CHP ve MHP ile birlik olup maaşları düşürttüler. Halbuki biz 30 mart 2014 te % 40 la seçimi kazandık. 7 Haziran 2015’te Ak Parti ülkede %7 oy kaybettiği sırada Muğla’da oy kaybetti ama biz Seydikemer’de %46,5’a çıktık. 1 Kasımda %53’e vardık. Bu, belediyenin ve bizim başarımızın ispatı idi.
Asgari ücretle çalışmaya devam ettik. Amacımız para değil, Seydikemer’lilere hizmetti.
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü bu arkadaşların imdadına yetişti. Bu sefer ” Hüseyin Turhan’ın çocukları ABD’de, bazen ABD’ye çocuklarının yanına gidiyor, tamam FETÖ’cü ilan edelim ” dediler.
Sancarlar mobilyanın kaçak inşaatına daha önce ceza yazmıştık. Kaçak inşaat yıkılmadı. Ruhsatı iptal edilmedi. Bunu Hüseyin Turhan koruyor dediler.
”Belediye’ye alınan taşeron işçilerin çoğu FETÖ’cü bunları Hüseyin Turhan aldı dediler.
2015’te Sancarlara ait çavdır petrolün kazandığı akaryakıt ihalesini bunlara verdirttiğimi Fetö’cü Sancarları koruduğum gibi iftiralar attılar. Ayrıca ailemle,ömürlerinde hiç görmedikleri çocuklarımla ilgili attıkları yalan ve iftira bunların utanma duygusu varmı dedirtir. Halbuki kaçak inşaatla ilgili yasal herşey belediye tarafından yapılmıştı. Ayrıca imar müdürlüğü diğer başkan yardımcısı arkadaşımın sorumluluğundaydı.
Tüm incelemeler Bilirkişi ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapıldı. Yapılan iş ve işlemlerin doğruluğu onaylandı. Taşeron işçilerimiz pırıl pırıl gençler olmasına rağmen onları FETÖ’cü diye karalayarak bana çamur atmaya çalıştılar. Benden 2 sene sonra hepsi kadroya geçti. Hiçbirisi FETÖ soruşturması geçirmedi, işten çıkarılmadı. Güvenlik soruşturmaları temiz çıktı.
Akaryakıt ihalesini Destek Hizmetleri birimi yapar. İhale gerçekleştirme sorumlusu onaylar. Başkan Yardımcısı ihale komisyonu kurmaz, komisyona üye yada başkan olamaz. Benim bu ihalede değil imzam, parafım bile bulunmazken ”çamur at izi kalsın” diye bana yıkmaya çalıştılar.
Kaçak inşaat dosyaları ve akaryakıt ihale dosyaları Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bilirkişiye ve MASAK’a gönderildi. Belediyenin yaptığı iş ve işlemlerin doğru olduğu, benimde isnat edilen suçları işlemediğim, Bankasya hesabımın olmadığı, Bylok kullanmadığım, FETÖyle iltisaklı hiçbir derneğe, sendikaya, şirkete ortak, üye olmadığım, çocuklarımın bu örgütün okullarında okumadığı, ( Çünkü kızım üniversiteyi 2004te, oğlum 2005 yılında bitirmişti), evlerinde kalmadığı, yurtdışına bu örgüt üyeleri ile hiç gitmediğim, FETÖ örgütüne yakın olmadığım, şikayetçilerin yalan söylediği, iftira attığı Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tespit edildi. KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞI kararını verdi.
Şimdi bende bu müfterilerin, benim, ailem, çocuklarımla ilgili attıkları iftiralardan dolayı hem ceza hemde maddi manevi tazminat davası açtığımı tüm kamuoyuna duyurmak istiyorum.
Ayrıca toplumda bilmediğini de bilmeyen birçok şarlatan ve tosuncuk var. Bu şarlatanlar bilmediği halde biliyor gibi yazıyor, çiziyor, yazdırıyor. Ak Partili gibi gözüküp Ak Parti teşkilatının, bilhassa belediyenin yaptığı güzel ve başarılı çalışmaları gölgelemeye, suçsuz insanları karalayıp insanların onur ve şerefiyle oynayarak tam da kripto FETÖCÜ tarifine uygun davranışta bulunuyorlar. Bunlara ders olur diye bu basın açıklamasını yapmayı kendime görev bildim.
Tüm kamuoyuna saygılar sunarım” . Dedi.