KAÇAK BİNA, KAÇAK YAPI VE İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA

KAÇAK BİNA, KAÇAK YAPI VE İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA

İmar kirliliği, sağlıklı çevreyi ve dolayısıyla insan yaşamını etkileyen önemli bir olgudur ve herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. İmar kirliliğine neden olma suçu pek çoğumuz tarafından işlenen ve bina yaptırırken veya yaparken suç işlediğinin farkına bile varamadığı bir suçtur. Nitekim bu suç mevzuatımıza 2004 yılında girmiş olup, birçok vatandaş bu suçun varlığını bile bilmemektedir.

Ülkemizde yaşanan hayat pahalılığı ve enflasyonun yüksekliğinden dolayı konut fiyatları sürekli artmakta ve konuta erişim zorlaşmaktadır. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte inşaatların çoğalması sonrasında ruhsatsız kaçak binalarla ilgili vatandaşların merak ettiği hususlarda hukuki olarak siz okurlarımızı bilgilendirmek amacıyla bu yazı kalem alınmaktadır. Merak edilen konularda ayrıca sorularınızı da gönderebilirsiniz. Bir sonraki hukuk köşemizde sizlerden gelen soruları cevaplamaya da çalışacağız.

Türk Ceza Kanununun 184/1. maddesinde ”Kaçak Bina Yapma Veya Yaptırma Suretiyle İmar Kirliliğine Neden Olma” suçu, düzenlenmiştir. Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yapı ve bina kavramlarının tanımı da 3194 Sayılı İmar Kanununun 5. Maddesinde şu şekilde yapılmıştır:

YAPI: Karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir.

BİNA: Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.” şeklinde tanımlanmıştır.

İmar Kanununa göre ”bina” vasfında olmasa da yukarıdaki ”yapı” tanımına giren imalatlar ve hatta tadilatlar dahil belli istisnalar dışındaki her inşai faaliyet ruhsat (izin) alınmasını gerektirir.

”TCK 184 İmar Kirliliğine Neden Olma” suçunun oluşması için inşaatın ruhsatsız (izinsiz) olmasının yanında ”yapı” değil ”bina” niteliğinde olması gerekmektedir. ”Yapı”, ”bina” dan daha geniş bir kavram olup, her bina bir yapıdır. Ancak her yapı bina değildir.

Binanın yukarıdaki tanımından da görüleceği üzere kendi başına kullanılabilen, ”kapalı alan” oluşturan yapılar bina kapsamına girmektedir. Bina sayılmayan yapılar ve esaslı tadilatlar suçun kapsamı dışında olduğu gibi, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılan binalar da bu madde kapsamı dışındadır. Yani 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış ve bitirilmiş binaları yapanlar hakkında imar kirliliğine muhalefet suçu oluşmamaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için 3194 sayılı İmar Kanununun 5. Maddesinde belirtilen binanın ”ruhsatsız” veya ”ruhsata aykırı” olması bu ve inşai faaliyetin ”belediye sınırları içinde” ya da ”özel imar rejimine tabi olan yerlerde” gerçekleşmesi gerekmektedir. Örneğin havuz, köprü, tünel, iskele, yol, çadır, merdiven, istinat duvarı, kanalizasyon bina tanımına uymadıklarından İmar Kirliliğine Neden Olma suçuna sebebiyet vermezler. Aynı şekilde teras balkonun pvc ve camla kapatılması da bu kapsamda suç değildir.

TCK MADDE 184/5’e suça konu kaçak binanın yıkılıp eski haline getirilmesi ya da ruhsatlandırılması halinde açılan etkin pişmanlık hükümlerine göre ceza davasının düşmesine karar verilecek ve vatandaş ceza almayacaktır.

Ayrıca İmar Kanunu geçici madde 16 ile getirilen imar barışından yararlanan kişiler açısından da suç oluşmaz. İmara aykırı yapıların 31.12.2017 tarihinde önce yapılmış olması halinde ve 31.12.2018 tarihine kadar başvuru yapıp yapı kayıt belgesi alan kişiler hakkında cezaya hükmolunmaz. Görüldüğü gibi şartları sağlanması halinde usulüne uygun yapı kayıt belgesi alınan binalar hakkında imara aykırılıktan işlem yapılmayacaktır.

Sonraki yazılarımızda imar barışı ve yapı kayıt belgesi hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilecek olup, son zamanlarda gündemde olan Tiny House, Bungalov ve Konteyner yapılarının idari ve cezai sorumluluğuna dair yazılarımızı ileriki günlerde hukuk köşemizde yayınlayacağız.

AVUKAT MUHİP ÜZÜMCÜOĞLU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Bağlantıyı kopyala